Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi’nin birinci haftasında konuk olduğu Hollanda temsilcisi Ajax’a 4-0 yenildi. Uğraş sonrası Milliyet Gazetesi müellifi Attila Gökçe müsabakayı kıymetlendirdi.
Bir mahcubiyet gecesi / Attila Gökçe
UEFA Avrupa Ligi için “Tam da boyumuza göre….” diyerek erken bir teşhis koymuştuk. Daha maçlar oynanmadan “Kim bilir, tahminen de iki tarafı da İstanbul çıkışlı bir Türk finali oynanır, biz de memleketçe alkışlarız” diye sıcak hayaller görüyorduk. Bu düşleri Galatasaray ve Fenerbahçe de besleyince, ister istemez Beşiktaş’tan da bir hoşluk bekledik Ajax karşısında…
‘HAYAL KIRMANIN HUDUDU OLMALI’
Güzellik mi? Yok o denli bir şey… Hayal kırmanın da bir sonu olmalı…
Hadi hoşluk bulamadık, en azından bir beraberlik, ya da ne bileyim, tek farklı bir hezimet filan… Gerçi eleme karşılaşması olmadığı için farkın, ya da az farkın o kadar kıymeti yoktu lakin, olsun… Yenilelim, fakat ayıp olmasın.
Johann Cruyff Arena’da dün oynanan maç hem berbat, hem ayıplı, hem de sportif açıdan utanç vericiydi.
Ajax önünde kimi dostların uçarak “favori” tabelası yapıştırdığı Beşiktaş, skor tabelasında battıkça battı. Ajax attıkça atarken, bizimkilere düşen batmaktı elbette.
şen batmaktı şüphesiz. Bu maçın golcüleri (Fitz Jim, Godts (2) ve Taylor) çabuklukları, vuruşları ve oyunu cümbüşe çeviren halleri ile anılacaktır şüphesiz.
Beşiktaş yanına bakacak olursak, herkese ziyadesiyle mahcubiyet hissesi ayırabiliriz. Fakat en çok da Bronckhorts’a… Beşiktaş’ın Hollandalı hocası, ne bileyim önde basmak üzere bir taktik deha ile Ajax’a karşı Immobile’yi dinlendirirken Hekimoğlu Mustafa’yı görevlendiriyordu. Orta alanda da ekstradan bu maç için seçilen Onana’ya forma takdim edilmişti. Rashica ve Rafa Silva uygun de Mustafa’nın ne yapmaya memur edildiği pek anlaşılamadı. Genç çocuğumuzda bir hal var… Önüne gelen topa vuramamak, donup kalmak hali… Ya da kaçırdığı gollerden sonra kendine karşı yazdığı acımasız ceza faturalarını söylenerek doldurma hali üzere. Genç çocuklar için hepsini doğal karşılayıp sabırla bekleyebiliriz. Pekala kıdemli profesyonellere ne diyeceğiz? Gedson’a, Rafa Siva’ya, Paulista’ya karşı mesela.
‘HERHALDE BİR AÇIKLAMASI VARDIR’
Bu mahcubiyet galasının hesabını vermesi gereken kişi, dürüstlüğü ile tanıdığınız Giovanni Van Bronckhorst’tur.. Herhalde durumu anlamamıza yardımcı olacak bir açıklaması vardır.
Bu maçta önde baskı yapayım derken, geçiş oyununa yakalanıp peş peşe goller yiyen Beşiktaş dramasını izledik. Ancak bir de savunma trajedisi vardı. Dört savunmacının dördü de, rakip golcülerin gerisinde kaldılar. Gece boyunca abuk sabuk top kayıplarıyla oyun kurmaktan, oynamaktan aciz kaldılar.
Beşiktaşlı dostlara “Size hayal görmeyi yasaklıyorum” desem.. Ayıp etmiş olur muyum? Acaba!